PERİFERİK ARTER HASTALIĞI
Periferik arter hastalığı aort damarından çıkan ve ekstremite adını verdiğimiz kol ve bacaklara giden ve temiz kanı taşıyan damarlarımızın tıkanması sonucu ortaya çıkar. Hastalık genellikle her iki bacağımızı tutar. Hastalığın ortaya çıkmasında en önemli nedenler “sigara kullanımı” ve “damar sertliği” dir. Hastalık erkeklerde daha fazla görülür. Ortalama erkeklerde görülme sıklığı %15-20 düzeyindedir. Kadınlarda da görülme sıklığı son yıllarda artmaktadır.
PERİFERİK ARTER HASTALIĞINDA AĞRI
Periferik arter hastalıklarında en önemli bulgu yürüme ile ortaya çıkan baldır ve uyluk ağrısıdır (Klaudikasyo). Bu durumda karın bölgesinden her iki kasık bölgesine giden atardamarlarda ve/veya kasık bölgesinden diz ve diz altı bölgelere giden damarlarda bir tıkanıklık söz konusu olabilir. Tıkanıklık demek bacağa giden kan akımında azalma demektir. Bu durum istirahat sırasında kan akımının yeterli olmasına, fakat hareket esnasında yetersiz kalmasına neden olur. Genelde hastalarda bir- iki dakikalık bir dinlenme sonrasında ağrı ortadan kalkar. Hastalığa, hastaların belli bir mesafe yürüdükten sonra durma ihtiyacı duymaları ve kısa bir süre sonra tekrar yürümeye başlamaları nedeniyle “vitrin hastalığı” adıda verilir.
TIKANIKLIK KENDİ KENDİNE ORTADAN KALKAR MI ?
Hayır kalkmaz. Fakat zaman içerisinde yeni kılcal damarların ortaya çıkması ile ( kollateral dolaşım ) bacağa giden kan akımı artar. Aynı zamanda bacak kaslarıda, kendilerini azalan bu kan akımına karşı adapte ederler. Genel anlamda iki – üç aylık bir süre içerisinde ağrı şikayeti gerilemeye başlar.
NASIL FARK EDERİZ?
Ayak nabızlarımızı muayne ettiğimizde bunların ortadan kalktığını görürüz. Dopler ultrasonografi ile daha detaylı bir muayne yapılır. Eğer gerekirse anjiografi yapılır.
TEDAVİ GEREKLİMİDİR?
“Klaudikayonun” ortaya çıkması aslında bir uyarıdır. Aynı zamanda kalbinizi besleyen damarlardada tıkanıklık olabilir. Kontrol ettirmeniz gerekir. Mutlaka doktorunuza başvurun. Olay sadece yürüme sırasında ortaya çıkan ağrı ile sınırlı ise ve zaman içerisinde artmıyor ise tansiyon, kilo, şeker ve kan yağlarının kontrolü ile izlenebilirsiniz. Risk faktörleriniz kontrol altına alınmasına rağmen yürüme mesafeniz azalıyor ise ve bu sizin yaşam kalitenizi bozuyorsa, istirahat ağrınız ortaya çıkıyor ve ayakta yara açılma durumları varsa cerrahi tedaviye ihtiyaç duyabilirisiniz.
PERİFERİK ARTER TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR ?
Eğer sigara içiyor iseniz öncelikle bırakmanız gerekir. Sigara içmeye devam eden bir hastanın tedaviden fayda görme olasılığı yoktur. Bunun yanında tansiyon kontrolü, kan yağlarının belirli seviyelerin altında tutulması vede şeker hastası iseniz şekerinizin kontrol altında olması tedavinin başarısı açısından en önemli etkenlerdir.
Düzenli egzersiz: Haftada en az üç kere 30 dk nın üstünde yürümek 3-6 ay arasında yürüme mesafesinde anlamlı artışa yol açar.
İlaç Tedavisi: Kan sulandırıcı bazı ilaçların yürüme mesafesini arttırdığı bilinmektedir. Doktorunuz sizin için en uygun ilacı reçete edecektir.
Baypas ameliyatı: Eğer damarınızda uzunca bir bölge tıkanmış ise ve ekzersiz ve ilaç tedavisine rağmen şikayetleriniz artıyor ise, ayağınızda renk değişikliği ve yara açılma durumları ortaya çıkmış ise tıkalı bölgeye yönelik bir baypas ameliyatı gerekebilir. Unutmayınızki cerrahi müdahale bu hastalıkta son çaredir.
Stent ve Balon yöntemi: Son yıllarda gelişen bir teknolojidir. Kasık bölgesinden bir iğne yardımı ile atardamara girilir ve damarın içine boya verildikten sonra tıkalı olan kısıma balon veya stent işlemi uygulanırak damar açılmaya çalışılır. Sonuçları itibarı ile henüz yeni gelişen bir teknolojidir ve uzun dönem sonuçları baypas ameliyatı kadar iyi değildir.